Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) İstanbul Şubesi tarafından organize edilen ‘Siyaset Buluşmaları' programı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. Karamollaoğlu, “Kimse ümitsizliğe kapılmasın, bütün problemlerin bir ‘Çaresi Var” dedi.
TÜRKİYE OBEZİTE HASTASI GİBİ, BÜYÜDÜ AMA GÜÇLENMEDİ
İşsizliğin giderek artacağını dile getiren Karamollaoğlu, “Borç ve faiz yükü aldı başını gidiyor. Önümüzdeki sene bütçeden ödenecek faiz 117 milyar TL. Bunun altından kalkamayız. Şu an Türkiye'nin bir obezite hastalığına tutulduğu bir gerçektir. Türkiye büyüdü ama tıpkı bir obezite hastası gibi, büyüdük ama güçlü değiliz” diye konuştu.
Enflasyon para bolluğu demektir. Bugün Türkiye'de pahalılık var. Bu enflasyon değil başka bir şey. Türk Lirası giderek değer kaybediyor. Gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik var. Bu adaletsizliğin önüne geçebilmemiz için Türkiye'yi güçlendirerek kalkındırmamız gerekiyor. Milli geliri, sanayi ve teknoloji alanında üretime bağlı olarak artan milli gelir artışıyla sağlayabiliriz.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) İstanbul Şubesi tarafından organize edilen ‘Siyaset Buluşmaları' programı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun katılımıyla Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programa, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Yılmaz Bayat, Birol Aydın ile Mustafa Kaya, Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Prof. Dr. Emre Bağce, ESAM İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, MÜSİDER Başkanı Arslan Ateş, MİRASIMIZ Derneği Başkanı Muhammet Demirci, avukatlar, akademisyenler ve basın mensuplarının temsilcileri katıldı.
ERBAKAN HOCA DÜŞÜNDÜĞÜNÜ MUTLAKA TATBİK EDERDİ
ESAM'ın kurucuları arasında yer alan Saadet Lideri Temel Karamollaoğlu, “Erbakan Hocamız düşündüğünü mutlaka tatbikata geçiren bir insandı. Ehliyetli insanların görev alması için çalıştı. Siyasete atılmadan önce, Türkiye'de yerli sanayinin gelişmesi için çok mücadele verdi. Bunun gerçekleşmeyeceğini anlayınca siyasete atılma kararı aldı. 1969 yılında Konya'dan milletvekili olduktan hemen sonra ilk icraatı ESAM'ı kurmak oldu” diye konuştu.
BÜTÜN PROBLEMLERİN ‘ÇARESİ VAR'DIR
Programda “Türkiye'nin Geleceği, Geleceğin Türkiye'si” konulu sunumunu gerçekleştiren Karamollaoğlu, siyasi, ekonomik, sosyolojik olarak sürekli değişen bir dünyada Türkiye'nin içinde bulunduğu problemleri anlattı. Karamollaoğlu, “Kimse ümitsizliğe kapılmasın bütün problemlerin bir ‘Çaresi Var'dır. Türkiye olarak üzerimize çok büyük vazifeler düşüyor. Tarihi geçmişimizi ve stratejik konumumuzu idrak ederek politikalarımızı belirlemek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.
KORKUYLA ADALET TESİS EDİLEMEZ
Türkiye'nin içinde bulunduğu temel sorunları anlatan Karamollaoğlu, “Ahlaki ve manevi olarak yozlaşmanın zirvesindeyiz. Eğitim bir keşmekeşe döndü. Eğitimciler bile rahatsız bu durumdan. Bugünkü anlayışın kökten değişmesi gerekiyor. Toplumsal kutuplaşma giderek artıyor. Yarın Türkiye'ye dışarıdan gelecek saldırılarda bizim yekvücut olmamız gerekiyor. Bir ülkede hakimler, devlet başkanının gözünün içine bakıp hüküm veriyorsa orada adalet yoktur. Korkuyla adalet tesis edilemez, korkuyla adalet ortadan kalkar. Ekonomik, olarak darboğaz içindeyiz. Terör hala başımızın büyük bir derdi. Dış politikada kim dostumuz kim düşmanımız bilmiyoruz. ABD ile Kıbrıs harekâtı dışında hiçbir zaman karşı karşıya gelmedik. Sadece ‘gelmiş' gibi göründük” diye konuştu.
İSTANBUL'A İHANET ETTİK DEDİKTEN SONRA NE YAPTILAR?
Yolsuzluk ve rüşvetin giderek arttığına değinen Karamollaoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız ‘İstanbul'a ihanet ettik' dedi. Peki, bu sözün ardından durumu düzeltecek adımlar beklersiniz. Bu söz söyleneli bir seneye yakın oldu. Hangi adımlar atıldı? Hiçbir adım atılmadı. ‘Bunlar yiyor ama hizmet de ediyorlar' mantığı bu ülkeyi değil her ülkeyi batırır. ‘Rüşvet alan da veren de melundur' hadisi şerifini ‘Rüşvet alan da veren de memnundur' siz niye karışıyorsunuz diye değiştirdiler” açıklamalarında bulundu.
ASGARİ ÜCRET YİNE AÇLIK SINIRINDA
Asgari ücret konusuna değinen Karamollaoğlu, “16 yıl önce asgari ücret yine açlık sınırındaydı. Rakamın değişmesi hiçbir gerçeği ortadan kaldırmıyor. Bugün yine 6-7 milyon insan bugün de açlık sınırında maaş alacak. Gelir dağılımında adalet yok. Yoksulluk sınırı 6 bin TL'ye çıktı. Yoksulluk sınırında insanlar ancak ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Kaç kişi 6 bin TL'nin üstünde maaş alabilecek? Asgari ücretin artması özellikle sanayiciler ve iş adamlarının maliyet yükünü giderek artırmaktadır. Asgari ücret bir anda değişiklikler yerine her sene yüzde 10 artsaydı, işçisi de işvereni de buna daha kolay adapte olabilirdi” diye konuştu.
MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN HEDEFLERİ
Millî Görüş'ün hedeflerini aktaran Saadet Lideri Karamollaoğlu, “Millî Görüş olarak yeni bir dünya kurmak istiyoruz. Bu yenidünya ancak İslam Birliği ve şahsiyetli bir dış politika ile kurulabilir. Bunun için de öncelikle yaşanabilir bir Türkiye'yi kurmalıyız. Yaşanabilir bir Türkiye için ise; ahlaki ve manevi kalkınma, kardeşlik bağlarının güçlendirilmesi, fedakârlık duygusunun artırılması, azimli kararlı kadroların oluşturulması, işin ehline verilmesi ardından ise sanayi ve teknolojide çok büyük yatırımlar yaparsak kurabiliriz. Bu işi başaracak ehil kadrolar bizim teşkilatımızda var. Eğer Millî Görüş kadrolarının önü açılırsa şahsen Türkiye'de büyük işler başaracağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE TEBLİĞLER İLE YÖNETİLİYOR
Makam sahiplerinin bir müddet sonra tekebbür içine girdiklerini dile getiren Temel Karamollaoğlu, “İnsanlar layüsel oldukları zaman kendilerinde tekebbür havası doğuyor. Çok nadir insan bu tekebbürden kendisini kurtarabilir. Parlamenter sistem bu bakımdan bakıldığı zaman daha dengelidir. Şu anda Cumhurbaşkanı'nı denetleyen bir mekanizma yok. Sandığa gidiyoruz diyorlar. Seçmekle hüküm vermek farklı bir şeydir. Demokrasilerde halkın mantalitesini medya ile yönlendirebilirsiniz. Halk bu durumda doğru kararı veremiyor. Diktatörler hayatta sadece övgü alır, tenkit değil. İcra mevkiinde bulunan insanlar bir meclis tarafından denetlenmelidir. Osmanlı'da herhangi bir kişiden Sultanla ilgili itham geldiğinde Sultan kadı tarafından çağrılabilirdi. Türkiye'de kararname diye bir şey yok tebliğ var. Cumhurbaşkanı'nın tebliğleri ile ülke yönetiliyor. Böyle bir yönetim ülkeyi diktaya götürür. Dikta rejimi, bir kişinin karar vermesi, hiçbir kimsenin itiraz edememesi demektir” diye konuştu.
İNŞALLAH BU MİLLETİN BASİRETİ AÇILIR
Türkiye'de bazı seçmenlerin gönülsüz olarak iktidara oy verdiğini dile getiren Saadet Lideri, “Türkiye'de kerhen oy verenler var. Korku, oy verenlerin üzerinde etki meydana getiriyorsa bu ülke iflah olmaz. Bir çıkar ümidiyle de oy veriliyorsa yine bu ülke iflah olmaz. Bu bizim için büyük bir tehlikedir. Türkiye şu anda bir çıkmazın içinde, İnşallah bu milletin basireti açılır ve sandığa gittiği zaman ne korku ne de beklenti kararlarını etkilemez” şeklinde konuştu.
AĞIR SANAYİ HAMLESİNİN TEMELİ ESAM'DA ATILDI
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren ESAM İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy, “ESAM 1969 yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın talimatı ile 7 kişi tarafından kuruldu. Kurucularının arasında Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu'nun da bulunduğu ESAM, dünyanın, İslam Dünyası'nın ve Türkiye'nin sorunlarına bilgi ve akıllın ışığında, vahyin çizgisi doğrultusunda çözümler üretiyor. Ağır Sanayi Hamlelerinin, Adil Ekonomik Düzen'in ve D8'in temelleri ESAM'da atılmıştır” şeklinde konuştu.