Bölgede kadınların ekmek yapımında kullandığı tandır,
geniş çaplı araştırmayla ele alındı. Tandır ve tandır dumanıyla ilgili alan
araştırması gerçekleştiren ekipler, 13 ilçe ve merkezde saha çalışması ve
Van'daki muhtarlara ulaşıp anket yaptı. Ankette, muhtarların bulunduğu yerleşim
yerlerinde kaç hanenin ve kaç tandırı olduğuna, yakmak için nelerin
kullanıldığına kadar cevaplar aranırken, hastanenin yanık merkezine gelen
vakalar mercek altına alındı. Yıllar süren araştırma kapsamında tandıra düşüp
hayatını kaybeden kadın ve çocukların yanı sıra yine kadınlarda fazla görülen
hastalıklar saptandı.
Geçen yıl tamamlanan çalışmayla ilgili bilgi veren Van
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sebahattin Çelik, tandırın ekmek pişirmek için
kullanılan yere gömülü bir sistem olduğunu söyledi. Bu çalışmaya başlarken,
bölgedeki mevcut tandır sayısını, halen çok kullanılıp kullanılmadığını
araştırdıklarını anlatan Doç. Dr. Çelik, ayrıca tandırların yakılmasında
kullanılan yakıtları da incelediklerini ifade etti. Çalışmada, tandırların
yakılmasında kullanılan hayvan atıklarından oluşan tezekle ağaç ve çalı çırpı
kullanıldığını belirten Doç. Dr. Çelik, şöyle konuştu:
"Bu çalışmayı başlatırken şunu merak ettik. Tandır
sayısı ne kadar, toplumda halen çok sık kullanılan bir şey mi? Bununla ilgili
saha çalışması organize ettik. Diğer bir amacımız ise tandırın tutuşmasında
çıkan dumanın içindeki kimyasal maddeleri araştırmak istedik. Bunun içindeki
ağır hidrokarbonlar, diğer moleküllerin miktarı daha önce hiç araştırılmamıştı.
Üçüncü amacımız ise tandırın neden olduğu yanıklar.
Her yıl tandıra düşerek ölen ve ağır yanıklar oluşan
kadınlar var. Sahaya çıktık ve muhtarlara anket uyguladık ve bu konuda 555
muhtara ulaştık. Muhtarlarımıza kaç tandırın olduğu, kaçının açık, kaçının
kapalı alanda olduğunu, tandırı yakmak için neyin kullanıldığını, mahallerinde
tandıra bağlı yanıkların olup olmadığını sorduk. Bu anketten sonra şunu
öğrendik ki, Van'da 84 bin tandır aktif olarak kullanılmakta. Bunların yüzde
99'u kapalı alanda. Bu da hava kirliliğine neden oluyor. Bizim yaptığımız
hesaplamalara göre 12 kişiye bir tandır düşüyor."
'Tandır Dumanı
Analiz edildi'
Çalışma kapsamında tandır yakılırken çıkan dumanları da incelediklerini
anlatan Doç. Dr. Çelik, "Biz, 2 tandır yaktık. Birisinde tamamen tezek
kullandık. Diğerinde ise tezek artı odun kullanıldı ve bu dumanı uluslararası
standartlara uygun yöntemler kullanılarak analiz ettik. Bulduğumuz şey ciddi
anlamda tutuşma sırasında karbondioksit, karbonmonoksit salınıyor ve
kükürtdioksit yayılıyor. Biz daha önce siyanür olduğunu da düşünüyorduk. İyi
haber şu, tandır dumanında siyanür yok. Diğer enteresan bulgumuz da şu oldu.
Tezeğin içinde bulunan ağır hidrokarbon oranının oduna göre daha az olduğunu
bulduk. Tezek oduna göre hidrokarbonlar açısından daha temiz diyebiliriz"
dedi.
Hastanedeki yanık merkezlerindeki hastalar üzerinde de
araştırma yaptıklarını anlatan Doç. Dr. Çelik, Van Bölge Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'nin 5 yıllık verilerinden yararlandıklarını belirterek,
"Amacımız buradaki yanık hastalarının ne kadarının tandır kaynaklı
olduğunu ortaya koymaktı ve 300 tandır kaynaklı yanık vakası tespit ettik. Bu
oransal olarak da tüm yanıkların 6,7'sine denk geliyor. Bu da büyük bir oran.
Tandır yanığı diğer yanıklara göre daha derin, hasta daha uzun süre yatıyor,
tedavisi daha zor oluyor. Hastada hem psikolojik hem de fiziksel hasarlar
bırakıyor. Tandır bir kültür, evet halen yaygın olarak kullanılıyor. Tandır
kaynaklı sağlık sorunları var ve ciddi anlamda KOAH'a neden oluyor. Yanıklar
ayrı bir sorun, dumandaki kimyasal analiz sonuçları da ayrı bir sorun"
diye konuştu.
'Çözüm önerisi sunduk '
Çalışmada bu sorunlarla ilgili rapor hazırladıklarını ve
ilgili makamlara sunduklarını da anlatan Doç. Dr. Çelik, "Önerilerimiz
tandırların rehabilite edilmesi. Havalandırılmasının olduğu, yere gömülü
tandırların yer üstüne çıkarılması, her mahalleye veya köye bu şekilde modern
tandır evlerinin oluşturulmasını önerdik. Alanda çalıştığımız muhtarlar ve
vatandaşlar bu çalışmayı çok takdir ettiler ve çok beğendiler. Daha modern ve
sağlıklı tandırlar oluşursa, vatandaşlar çok rahatlıkla eski geleneklerini
devam ettirebilirler. Bir yıl önce biz bu raporu yazdık. Bu yıl da çalışmamız
uluslararası endeksli bir dergide yayınlandı. Literatüre de katkı oldu. Bizim
amacımız bu çalışmayla önayak olup toplumun sağlığını artırıcı anlamda
yapılmasını istiyoruz" dedi.