Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Erzen, Genel
Kurul Üyesi Mustafa Arslan, TGK Genel Başkanı-BİK Genel Kurul Üyesi M. Nuri
Kolaylı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret ederek,
yerel basının içerisinde bulunduğu sorunlarla ilgili bilgi verdi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz’ı ziyaret
eden heyet, Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Teklifi ile İcra İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına
dair hazırlıklar ve bu değişikliklerin Anadolu Basınını olumsuz etkileyeceğini
ilettiler. Ziyarette son dönemlerde resmi ilanlarda ciddi oranda daralma
meydana geldiğini belirten heyet, maliyetlerde ise olağanüstü artışların
olduğunu vurgulayarak, 1 Ekim’de Meclis Plan Bütçe Komisyonu’na sunulan ve
kabul edilen Vergi Usul Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi, Maliye Bakanlığı’nca verilen bazı resmi ilanların artık
gazetelere verilmemesi anlamına geleceğini belirtti.
Heyet, söz konusu böyle bir çalışmanın Adalet Bakanlığı’nca
da hazırlıklarının yürütüldüğü duyumlarını aldıklarını ifade etti.
YEREL BASININ SORUNLARI RAPOR HALİNDE SUNULDU
Konuyla ilgili hazırlanan raporda şu bilgiler yer aldı;
“Türkiye genelinde yaklaşık bin yerel gazeteyi temsil eden bizler; Basın İlan
Kurumu (BİK) Anadolu Gazete Sahiplerinin Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu
desteğiyle seçilmiş temsilcileri olarak,
“Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi ile İcra İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair
hazırlıklar ve bu değişikliklerin Anadolu Basını’na Etkisi” konusunda
görüşlerimizi arz etmek istiyoruz. Bilindiği gibi; Anayasada güvence altına
alınan halkın haber alma özgürlüğünün gerçekleşmesi, yerel demokrasinin hayata
geçmesi, eğitim ve diğer kamu görevlerinin yerine getirilmesini sağlayan
genelde basınımızın, özelde yerel basınımızın hayatiyeti büyük oranda BİK
sistemi ile verilen resmi ilanlara bağlıdır. Son yıllarda ilanların
birleştirilmesi, işlerin bölünerek ilan sınırları dışına çıkması, doğrudan alım
ve acil alım yöntemlerine sıklıkla başvurulması, kooperatif ve dernek ilanları
ile özel eğitim kurumu ilanlarının yayın zorunluluğunun kaldırılması gibi nedenlerle
resmi ilanlarda ciddi oranda daralma meydana gelmiştir. Öte yandan sektördeki
girdilerin kâğıt başta olmak üzere dövize dayalı olması, dünya piyasalarında
Çin’in gazete kağıdı toplaması vb nedenlerle maliyetlerde olağanüstü artışlar
göze çarpmaktadır. Koronavirüs pandemisinin ekonomimiz üzerindeki etkisinin en
ağır hissedildiği sektörlerden biri de basılı medya sektörüdür. Özel ilan
gelirleri bu dönemde neredeyse yok denecek kadar azalmış bulunmaktadır. Kısa
çalışma ödeneği gibi tedbirler ile BİK yönetimince pandemi sürecinde alınan
kimi tedbirler süreçte olumlu karşılanmış olmakla birlikte karşı karşıya
kalınan tablonun ağırlığı karşısında yeterli olmasının mümkün olmadığı açıktır.
Hal böyle iken 1 Ekim’de Meclis Plan Bütçe Komisyonu’na sunulan ve kabul edilen
Vergi Usul Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Teklifi, Maliye Bakanlığı’nca verilen bazı resmi ilanların artık gazetelere
verilmemesi anlamına gelecektir. Öte yandan, benzer sonuçlara yol açacak bir
çalışmanın Adalet Bakanlığı’nca hazırlıklarının yürütüldüğü duyumları
tarafımıza ulaşmış bulunmaktadır. Bu noktada altını çizmek ve tekrar
hatırlatmak isteriz ki; Gazetelere verilen resmi ilan ücretlerin tamamına
yakını, Katma Değer Vergisi, Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi, BİK komisyonu,
Sosyal Güvenlik Kurumu primi vb. yollarla kamuya geri dönmektedir. Yerel
gazeteler istihdam ve sosyal denge oluşturmakta, vazgeçilmez bir kamu görevi
icra etmektedir. Ayrıca gazetecilik alanı tıpkı, milli güvenlik, milli eğitim,
ulaştırma gibi bir kamu görev alanıdır. Pandeminin ekonomimize, işletmelerimize
ve sosyal hayatımıza getirdiği olumsuzlukların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı
sırada böylesi bir değişikliğin genel yaklaşımlara, hayatın doğal akışına
aykırı olduğu açıktır. Anılan değişikliklerin yasalaşması demek; Bir kamu görev
alanının hayatiyetini ortadan kaldırma, işsizlik, kamunun vergi ve sigorta
gelirlerinden mahrum kalması gibi arzu edilmeyen ve özellikle yerel gazetelerin
kapanması ile sonuçlanacak bir sürecin yaşanması demektir. Özellikle yerel
basının toplum adına yapmakta olduğu hizmeti yeterince algılamadığını
değerlendirdiğimiz bürokratik yaklaşımların terk edilerek, toplam fayda esasına
dayalı, kamu çıkarı esaslı bakış açısının hayata geçmesi ve anılan tekliflerin
geri çekilmesini arz ve talep ediyoruz”