Resmî Gazete'de yayınlanan yeni bir kararla,
büyükşehirlerdeki bazı ilçelerde esnafın vergilendirme usulü değişiyor. 1 Ocak
2026'da yürürlüğe girecek düzenlemeyle, 30 binin üzerindeki nüfusa sahip
ilçelerdeki esnaflar artık basit usul yerine gerçek usulde vergilendirilecek.
Türkiye'de faaliyet gösteren 3 milyona yakın vergi
mükellefinin neredeyse 1 milyona yakını, basit usulde vergi üzerinden ödeme
yapıyordu.
USULLER YENİDEN BELİRLENDİ
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre bazı mükelleflerin
vergilendirme usulleri yeniden belirlendi.
30 BİN NÜFUS DETAYI
Yapılan düzenlemeye göre, 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 51'inci maddesi gereği, Büyükşehir belediyesi olan illerde 30 binin
üzerindeki ilçelerdeki mükellefler basit değil gerçek usulde vergilendirilecek.
KİMLER GERÇEK USULE GEÇECEK?
Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar, her türlü emtia
alımı satımı ile uğraşanlar, inşaat ile ilgili her türlü işle uğraşanlar,
motorlu taşıtların her türü bakım ve onarım işleri, lokanta ve benzeri hizmet
işletmelerini işletenler, eğlence ve istirahat yerleri işletenler ile şehir içi
yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunlar olarak sıralandı.
TAKSİCİ, MİNİBÜSÇÜ, TAMİRCİ, KUYUMCU ETKİLENECEK
Faaliyette bulunan taksici, minibüsçü, tamirci, kuyum
sektörüyle uğraşanlar gerçek usulde vergiye tabi olacak.
BASİT USUL İLE GERÇEK USUL ARASINDAKİ FARK NE?
Her iki vergilendirme usulü arasındaki fark, Gerçek Usule
Tabi olan mükellefler KDV, gelir vergisi, stopaj vergisi, gelir geçici vergisi
öderken Basit Usule Tabi olan mükellefler yalnızca basit usulde ticari
kazançlarının vergisini ödüyor.
BASİT USULÜN AVANTAJLARI NELER?
Kazançları gelir vergisinden istisna tutuluyor. Kazanç
üzerinden vergi ödemiyorlar. Kazançları için yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi
vermiyorlar.
Defter tutma zorunlulukları yok. Vergi tevkifatı
yapılamıyor.
Geçici Vergi Beyannamesi vermiyorlar. Satışları KDV'den
istisna tutuluyor. Vergi Levhası almıyorlar.
GERÇEK USUL VERGİNİN AVANTAJLARI NELER?
Gerçek kâr üzerinden vergi ödediği için daha adil bir
sistemde bulunan gerçek usul mükellefler detaylı kayıt tutma sayesinde vergi
planlamasını daha kolay yapabiliyor.
Aynı zamanda haklı olarak elde edilen giderler vergi
matrahından düşülebildiği için vergi yükünün azalma ihtimali var, ancak bunun
için gider faturası gösterilmesi gerekiyor.
Ödemesi yapılmayan ya da çıkışı gerçekleşmeyen gider
faturaları takibe alınıyor ve sahte fatura olarak değerlendirilip büyük cezalar
kesiliyor.
İşletmenin mali durumu daha net şekilde görülebilirken
bankadan kredi çekme gibi finansman desteklerinde daha öncelikli olabilirler.
Öte yandan defterlerin detaylı olması, raporlama işlemleri daha zaman alıyor.
Dolayısıyla özellikle büyük satış hacmine sahip
işletmelerde muhasebe uzmanlarının yardımına ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle
muhasabe ücretlerinde artış olabilir.
Uygulama 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren devreye girecek.
Bu tarihten itibaren belirlenen kriterlere uyan esnaflar,
kazançlarını defter tutarak ve giderlerini belgelendirerek gerçek usule göre
beyan etmek zorunda kalacak.